KIRMIZI PAZARTESİ
KONU: Kırmızı Pazartesi romanında yer alan cinsiyetçi yaklaşımın topluma
verdiği zarar ve sağladığı katkılar nelerdir?
MAYIS 2019
Sözcük sayısı: 1455
, I. Giriş
Gabriel García Márquez’in masumiyet ile suçluluk arasındaki ince ipin üzerine kurulmuş bir
cinayet öyküsünü ele aldığı Kırmızı Pazartesi adlı eseri, 1950 Kolombiya’sını okurun önüne
sermekle kalmayıp, eserin düğüm noktasını oluşturan sosyal normların, törelerin ve batıl
inançların toplum tarafından baskıcı bir tutum ile nasıl yaşatıldığını sunmaktadır. Bu toplum
yapısının iki cinsiyet üzerine yıktığı beklenti ve zorunluluklar ise olay örgüsü üzerine olan en
kritik etkenlerden birini oluşturarak, karakterlere dönütü yarardan çok zarar odaklı bir son
izlemiştir.
Çağlar boyu toplumda cinsiyet anlayışı, kadının ve erkeğin sosyal rol ve sorumluluklar
bakımından farklı algılanışına göre şekillenmiş ve kültürler arası belirli kalıplaşmışlıklar getir-
miştir. Bu makale, günümüzde pek çok toplumun en sessiz sorunları arasında gelen ataerkil-
liğin—erkek otoritesine dayalı toplumsal yapının benimsenişinin eserde söz konusu olan Kolom-
biya toplumu üzerinde yarattığı hükmü ile bu cinsiyetçi yaklaşımın getirdiği toplumsal sorunları,
ve farklı açılardan ele alındığında olası katkılarını incelemeyi hedefler.
Márquez, okuru genç bir adamın cinayetiyle karşılar. Kasabada çapkınlığı ve yakışıklılığı ile
üne gelmiş Santiago Nasar, bir pazartesi sabahı Vicario kardeşler tarafından kız kardeşleri An-
gela ile yaşadığı yasak ilişki sebebiyle itham edilir ve vahşi bir şekilde evinin önünde öldürülür.
Halk ise körü körüne inandığı delilsin günahın çaresini bir başka günahda bularak, cinayete susar
ve törelerin gerekeni yapması gerektiğini savunur. Eserde en dikkat çekici kısımlardan biri olan
bu suskunluk, okura hikaye boyunca toplum işleyişinin iki cinsiyet üzerindeki sosyal roller
aracılığıyla nasıl sürdürüldüğünü gösterirken, toplum tarafından özgür iradenin mümkün kılın-
madığı belirli kalıplar içinde yaşayan bireylerin varlığınıda gözler önüne serer. Bu bireyler,
süregelmiş törelerini yaşatmakla yükümlü olup toplumun beklenti ve isteklerini karşılama kıs-
tasıyla ömür sürerler. Büyük ölçüde cinsiyet eşitsizliğine sebebiyet veren bu düzen ise, Kırmızı
Pazartesi içerisinde yaşanan cinsiyet ile algı ilişkisini analize değer kılmaktadır.
2